İnsanların tercihleri değişiyor, teknolojiler gelişiyor, halkla ilişkiler sektörü de bu devinim karşısında kayıtsız kalamıyor. 2024 PR stratejinizi oluştururken, sektördeki yeni anlayışları ve uygulamaları dikkate almadan geçmeyin!
Yılsonu beklediğimizden çok daha hızlı geldi ve beraberinde gelecek yıl için yeni yollar bulma konusunda kaygıları da getirdi. Forrester’a göre 2024, ekonomik güvensizlik, gergin siyasi ortam ve teknolojik yeniliklerin hızlanması açısından 2023’ten farklı olmayacak. Aynı zamanda tüketicilerin yerleşik şirketlere ve start-up’lara olan güven de yüzde 10 oranında azalacak. Bu nedenle PR giderek daha kritik hale gelecek ve yeni trendlere uyum sağlayanlar kaygılarını başarıya dönüştürecek.
HALKLA İLİŞKİLERİ YAPAY ZEKA BAŞKALAŞTIRACAK
2024 yılında PR sektöründe yapay zeka önemli bir rol oynayacak. Özellikle yapay zekanın, SEO optimizasyonu ve içerik sıralamasını iyileştirme potansiyeli önümüzdeki yıl PR çalışmalarını artıracak. Aynı zamanda medyanın izlenmesine ve kitle tepkisinin daha verimli bir şekilde hesaplanmasına da yardımcı olacak.
Peki, McKinsey’nin öngörüsüne göre satış ve pazarlamada 2,6 trilyon dolara kadar iş değeri yaratması beklenen yapay zekanın halkla ilişkiler dünyasında kullanımı nasıl olacak? Öncelikle yapay zeka basın bültenleri dahil hemen hemen her şey hakkında yazı yazabilir üstelik Doğal Dil İşleme (NLP) sayesinde neredeyse insanlar gibi… Bu da bir yandan ölçeklenebilirliği artırırken bir yandan da PR içerik oluşturma maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Yapay zekanın konuşmayı metne dönüştürme özelliği medya röportajları, podcast bölümleri, basın toplantıları ve konferans sunumları için destek sağlayabilir. Metinden konuşmaya dönüşüm özelliği ise hedef kitlenin yazılı basın bültenlerini isteğe bağlı sese dönüştürerek onlarla daha iyi etkileşime girmesine olanak tanır. Birden çok dile çeviri özelliği ile ses ve metin dosyalarını daha geniş dağıtım için kolayca çevirebilen yapay zeka aynı zamanda internette arama yaparak sektörle ilgili trendlerin izlenmesine de yardımcı olacaktır.
VİDEO VE PODCAST ARTIK PR’IN MERKEZİNDE
Son dönemde büyük bir gelişme kaydeden video ve podcast içeriklerine olan talep artışı, bu gözde mecraları PR’ın geleceğinin ayrılmaz bir parçası haline getirecek. 2023 yılı içerisinde 18 ülkedeki aylık podcast dinleyicilerinin toplam sayısının yüzde 15,5 artarak 383,7 milyona çıkacağı, gelecek yıl dinleyici sayısının ise 424,2 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Kullanıcı sayısındaki bu artış, pazarın büyüklüğünü de yakından etkiliyor. Nitekim küresel podcast pazarının 2022’de 18,52 milyar dolar değerinde olan hacminin 2023’ten 2030’a kadar yüzde 27,6’lık bileşik yıllık büyüme oranıyla büyüyeceği tahmin ediliyor. Böylesine hızlı gelişen bir mecra ise PR çalışmalarının merkezinde olacak. Aynı şekilde görsel bir hikaye anlatmak için oldukça etkili olan videolar da şirketlerin en yeni ürünlerini, hizmetlerini hatta marka etkinliklerini sergilemek için mükemmel ortamı sunabilir. Aynı zamanda videolar bir kriz sırasında hikayeyi şirketin açısından aktarmalarına da yardımcı olacaktır. Bu arada şöyle bir bilgi verelim: Günümüz tüketicilerinin yüzde 54’ü destekledikleri bir markadan daha fazla video içeriği görmek istiyor!
İTİBAR YÖNETİMİ SOSYAL MEDYADA KURULACAK
Sosyal medya, halkla ilişkiler alanındaki ağırlığını koruyor ve bu 2024’te de öyle kalacak. Markalar ile müşterileri, medya ve diğer paydaşlar arasında iki yönlü iletişime olanak sağlayan sosyal medya ile marka imajı ve itibarının arttırılması devam edecektir. Aynı zamanda sosyal medya markaların halkla ilişkiler krizini yönetmesine ve olumsuz tanıtımları etkisiz hale getirmesine yardımcı olma konusunda etkin rolünü sürdürecektir. Sektör de böyle düşünüyor olmalı ki; halkla ilişkiler uzmanlarının yüzde 81’i LinkedIn’in, yüzde 77’si de Twitter’ın iletişim stratejileri açısından kritik öneme sahip olduğunu bildiriyor.
STATİK İÇERİĞİN YERİNİ ETKİLEŞİMLİ İÇERİK ALACAK
İnteraktif içerik, halkla ilişkiler, çevrimiçi içerik oluşturma ve pazarlamanın geleceği olarak görülüyor. Kullanıcıların tıklayarak, üzerine gelerek veya soruları yanıtlayarak içerikle etkileşim kurmasına olanak tanıyan etkileşimli içeriğe örnek olarak anketleri, testleri ve alışveriş yapılabilen veya etkileşimli videoları gösterebiliriz.
İnsanlar görüntüleri metinlerden daha hızlı kavrar ve özellikle editörlerin ne söylemeye çalıştığınızı anlamak için büyük bir metin bloğunu incelemek için fazla zamanları bulunmaz. Bu nedenle interaktif içerik PR ortamını dönüştürmeye başladı bile… Bu düzen yakın zamanda da değişmeyecek ve etkileşimli içerik, PR’ın geleceğinde rol oynamayı sürdürecek. İnteraktif içerik marka itibarını arttırmaya ve mesajların iletilmesine yardımcı olmaya devam edecek.
