Skip links

YEŞİL HALKLA İLİŞKİLER (GREEN PR) NEDİR?

Küresel iklim krizi her ulus için yüksek öncelik olmaya devam ederken; buna eş zamanlı olarak halkla ilişkilerde “Yeşil PR” terimi de giderek popüler hale geliyor ve basının, halkla ilişkiler uzmanlarının ve iş dünyasının ilgisini çekiyor. Bir şirketin uygulamaya çalıştığı sürdürülebilirlik çabalarını vurgulayan bu kavram ile markalar bir yandan dünya için çalışıyor bir yandan da yeni kazanımlar elde edebiliyor.

Günümüzde iklim değişikliğinin dünya çapında ekolojik yapıya verdiği zarar ortada… Tüm dünya bir yandan bu krizi aşmak için uğraşıyor diğer yandan da mevcut her türlü sektör bu mücadelede etkin rol oynayabilmek için yeniden yapılanıyor: Bunların arasında tabii ki halkla ilişkiler sektörü de yer alıyor. Pek çok marka artık çevre dostu uygulamalara öncelik veriyor ve bunları hayata geçiriyor. Halkla ilişkiler uzmanları için ise bu, stratejileri çevresel girişimleri kapsayacak şekilde uyarlamak anlamına geliyor. Yeşil PR’ı doğru bir şekilde uygulamak için de “gerçek sürdürülebilirliğe” bağlı kalmak gerekiyor.
Bir markanın çevresel etkisine odaklanan bir halkla ilişkiler biçimi olan “yeşil halkla ilişkiler” markaların sürdürebilirlik girişimlerini, yaptıkları çevre dostu değişiklikleri ve iklim odaklı hayırseverlik çabalarını içeriyor. Tüm halkla ilişkiler çalışmalarında olduğu gibi yeşil PR’ın da ana hedefi; marka görünürlüğünü artırmak ve markaların itibarını geliştirmektir. Öte yandan yeşil PR’ı farklı kılan tek özellik markaların sürdürülebilirliğine odaklanmaktır.

HER ALANA UYGULANABİLİR

Bir hakla ilişkiler uzmanı, markasının satış konuşmalarının ve kampanyalarının etkisini en üst düzeye çıkarmak için yeşil PR taktiklerini olağan basın stratejisiyle birlikte kullanabilir. Aynı zamanda çevre dostu uygulamalara odaklanmak, sürdürülebilirlik odaklı basın tanıtımlarından tutun iklim krizini iyileştirmek için çalışan kuruluşların verdiği ödüllere kadar yepyeni bir medya fırsatlarını doğurabilir. Yeşil PR’ın en güçlü yönlerinden biri de her alana uygulanabilmesinden geçer. Zira tüm işletmelerin çevreye karşı sorumluluğu bulunur.

Yeşil PR’ı başarılı bir şekilde uygulayan markalar pek çok kazanım elde edecektir. Peki bunlar neler mi?

TÜKETİCİLER İKLİM KRİZİ İLE MÜCADELE EDEN MARKALAR İSTİYOR

Tüketiciler artık değerleriyle uyumlu markaları desteklemek istiyorlar. Halkla ilişkiler uzmanları, yeşil halkla ilişkilere odaklanarak ve markaların sürdürülebilirlik girişimlerini en büyük yayınlara yerleştirerek dikkatlerini çekebilmeyi başarabilir. Burada önemli olan, çevrenin markanın öncelikleri arasında nasıl en üst sırada yer aldığını gösteren ilgi çekici hikayeler yaratmaktır.

Bununla beraber bazı insanlar, sürdürülebilir ürünler satın almayı pek umursamıyor olabilir. Yine de bu kayıtsız insanların günün birinde yeşil takıma dahil olacaklarını unutmamak gerekiyor.

YENİ HEDEF KİTLELERE ULAŞMAYI SAĞLAR

Sürdürülebilir bir yaşam tarzına gerçekten kendini adayan insanlar, eğer sürdürülebilir uygulamaları yetersizse onlardan bir anda vazgeçebilirler. Bu noktada ise markaların yeşil halkla ilişkiler çabaları, çevre dostu markalar arayan yeni müşterileri kazanmalarında yardımcı olabilir.

MARKALARIN İTİBARINI ARTIRIR

Markaların özellikler listesine “çevre dostu” ifadesini eklemek, olumlu bir marka imajı yaratmakta çok önemlidir. Hem mevcut hem de potansiyel müşteriler, markadaki bu güncellemeyi takdir edecek ve onun gezegen için yaptığı iyiliklerin farkına varacaktır. Özellikle sürdürülebilirlik girişimleri, markanın içinde yer aldığı sektörde nadir ise, markanın sektördeki yenilikçi statüsünü sağlamlaştıracak ve bu da bir sonraki haber döngüsünün çok ötesinde ilgi odağı olmasına yardımcı olacaktır.

Deneyimlerinizi kişiselleştirmek ve site kullanım analizi amacıyla çerezler kullanılmaktadır.
Explore
Drag